Güven Arifoğlu Söyleşi'de..
İlk kurulduğu zamandan bu güne tarzını bozmayan ve halk müziğinde kaliteyi her zaman koruyan Medya FM’in Şişli’de ki stüdyosunda Güven Arifoğlu ile buluştuk ve radyo üzerine samimi bir sohbet gerçekleştirdik işte bu sohbet radyocuyuz.com farkıyla sizlerle...
Röportaj: Erkut Aktaş
erkut.aktas@radyocuyuz.com
Güven ARİFOĞLU kimdir?
1994 yılında Kanal 6’da haber müdürü olarak medya sektörüne adım attım her zaman kendine güvenen ve muhalif bir yapım vardı. Üniversitede ve özellikle çevremde beni tanıyan insanların bu yönüm dikkatlerini çekerdi Kanal 6’da çalışan bir abim beni çok iyi tanıdığı için bu görevi teklif etti.
1997 yılında yine dönemin ekonomi ağırlıklı yayın yapan televizyon kanalı Kanal 9’a geçtim, burası ekonomi hakkında çok fazla bilgi kazandırdı. Radyoya 1997 yılında Çekmece FM’le başladım. İki yıl Genel Müdür olarak görev yaptım. 1999 yılında Çamlıbel Film şirketinden aldığım teklifle hiç bilmediğim bir sektöre adım attım. 2001 yılına kadar birçok film ve dizi yapımcılığı yaptım.
2001 yılında Başak Halley Ajansa Genel Koordinatör olarak başladım ve mankenlerin dünyasına adım attım. 2002 de ajansın sadece reklama yönelmesiyle görevimden ayrıldım. Habertürk’e haber müdürü olarak başladığım yılsa 2003 yılıydı yine aynı yıl karasal yayın yapan İstanbul TV’nin açılmasıyla bu kanala geçtim. Burada hem haber müdürü olarak hem de Medya FM ve Radyo İstanbul Yayın Yönetmeni olarak görev yaptım.
2004 yılında televizyonun el değiştirmesinden sonra Erkekçe Dergisi’ne geçerek 2007 yılına kadar Genel Müdür olarak çalıştım. 2008 yılındaysa hala çalışmakta olduğum Medya FM’de Genel Yayın Yönetmeni olarak başladım.
Okuduğunuz bölümün işinizle çok alakası gözükmüyor siz ne düşünüyorsunuz?
İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği mezunuyum. Bence işletme okumaktan daha faydalı bir bölüm. Orman Bakanlığı Maliye’den ödenek almayan tek bakanlıktır. İşletme sermayesini kendisi kazanmak zorunda bunun içinse devamlı projeler üretiliyor. Şuan ki işime faydası ise işletmeye parasal girdi nasıl sağlanacağına dair projeler üretebiliyor olmam. Son dönemde ekonomik krizlerden dolayı radyo patronları yayın yönetmeni tercihlerinde daha etkin projelere sahip ve Türkiye’de ki yayıncılığı tanıyan ve bu düzeyin üstüne çıkabilecek alt yapıya sahip kişileri tercih etmeleridir.
Radyonun artı ve eksilerini nasıl değerlendiriyorsun?
Artılarından bahsedecek olursak; radyonun diğer medya kollarından en büyük avantajı hangi işle meşgul olursanız olun radyoyu hayatın her alanına taşıyabilirsiniz. Dinleyiciye çok hızlı ulaşabiliyorsunuz herkes radyoculuğu TRT’den öğrendi. 2001 yılına kadar müziğin yanında bilgilendirme aracıydı radyo. Son dokuz yıldır ise para ön plana çıkmaya başladı, yayın formatları ticari olarak şekillenmeye başladı.
Radyolar ekonomik güç için ödün veriyorlar mı?
Radyoculuğun tek kazancı reklamdır. Ayakta kalabilmek için kaliteli yayıncılıktan bizde ödün verdik. İster istemez radyolar 3 gruba ayrıldı; holding radyoları, cemaat radyoları ve tek başına ayakta kalmaya çalışan radyolar. Bizse kendi başına ayakta kalmaya çalışan radyolardanız.
Medya FM’i tanıyalım
Medya FM Türkiye’nin kalite belgeli ilk ve tek Türk Halk Müziği radyosudur. FM bandında 16 yıldır aynı tarzda yayın yapan tek radyodur ve çizgisini 16 yıldır hiç değiştirmemiştir. Türkiye’nin yedi bölgesinden türküleri siyasete ve ideolojiye bulaştırmadan yayın yapmaktadır. Yöresel sanatçılara ve derneklere sahip çıkmaktadır. Türk örf ve adetlerinin yaşatılmasında uğraş vermektedir, bu önemli bir görev ve gurur verici bir duruştur.
Radyoyu açtığında dinleyiciyi neler bekliyor?
Öncelikle samimi bir havayla dinleyiciyi karşılıyoruz beraberinde kaliteli halk müziği bekliyor dinleyiciyi bu frekansta. Medya FM’de saflık var yayınlarımız içten ve samimi, kardeşçe.. Medya FM’i dinlerken aileden çok yakın bir arkadaşınızı dinliyormuş havası yakalarsınız. Biz Medya FM’ e programcı alırken de özellikle bu niteliklere uyacak arkadaşlar aramaktayız. “Türkülere gönül verenlerin radyosu” bu slogan bile bizim hakkımızda ipuçları vermektedir.
Radyo 24 de aranıza katıldı hayırlı olsun..
Medya Yayın Grubu ailesine Radyo 24, mart ayında katıldı. Bu bir zorunluluktan oldu birçok ekonomist arkadaşım krizin ortasında böyle bir yatırıma girilmemesi gerektiği konusunda uyarmasına rağmen Türkiye’de ki kaliteli yayıncılık anlayışımızı arabesk müzikte de devam ettirmemiz gerektiği inancı ağır bastı. Arabeskin gerçek sahibi olan sanatçılara diğer radyolarda gereken önem verilmedi ve biz 9 martta arabeski yeniden başlattık. “Aşkın resitali” sloganlarıyla yayınlara başladık ve beklediğimizin üstünde de ilgi gördük. Bu bizim doğru karar verdiğimizi göstermiş oldu.
